Anekoik Kist

Anekoik kist yumurtalık kistlerinin ilerleyen zamanlarında oluşmaktadır. Daha büyük ve belirgin bir haldedir. Diğer kist gruplarına göre daha çok dikkat edilmesi gereken bir kist grubudur. Genellikle diğer kistlerde olduğu gibi tesadüf sonucu bulunur. Tedavi edildiği durumda tehlike arz etmemektedir. Anekoik kist genellikle orta yaşlı kişilerde gençlere göre daha sık karşılaşılmaktadır. Anekoik kist ile

• Yumurtalıklarda
• Böbreklerde
• Karaciğerde
• Meme bölgesinde çok sık karşılaşılmaktadır.

Anekoik Kist Neden Olur ?

Anekoik kist 45 yaşı üstü kişilerde daha sık görülmektedir. Herhangi bir zaman aralığında yapılan ultrason muayenelerinde çok kolay teşhis edilebilir. Yapılan araştırmalara göre anekoik kistin oluşumu çevresel ve genetik faktörlere bağlansa da hala oluşum nedenleri araştırılmaktadır. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan kişilerde oluşan anekoik kistin daha ayrıntılı incelenmesi hatta acilen tedavi edilmesi gerekebilir.

Anekoik Kist Tedavisi

Anekoik kist genelde iyi huylu tümördür. Tedavi edilmediği durumlar da ise ciddi sorunlar oluşturabilmektedir. Anekoik kist tedavisinde izlenen yollar şöyledir;

• İğne yöntemi ile anekoik kist tedavisi : bu yöntem ile kiste iğne ile ulaşılır içindeki sıvı çekilir etrafı alkol ile temizlenerek kurumaya bırakılır.
• İlaç tedavisi ile anekoik kist tedavisi : bu yöntem pek tercih edilmemesine rağmen gerekli durumlarda kullanılmaktadır.
• Cerrahi Yöntemlerle anekoik kist tedavisi : Cerrahi yöntem; açık cerrahi yöntem ve laporaskopik yöntem ile gerçekleştirilmektedir. Cerrahi yöntem iyi huylu anekoik kistler için tercih edilmesine rağmen kötü huylular da tümörün tekrarlamasına sebep olur.

Eğer anekoik kist tedavi edilmez ise ve tümör iyi huylu ise tümör giderek büyür ve sonunda patlar. Patlama ile kanama gerçekleşir ve hasta iç kanamadan kaybedilir. Kötü huylu olan anekoik kistlerde kişi tedavi olmaz ise tümör büyümeye devam eder diğer dokulara yapışma ve yayılma göstererek cerrahi müdahaleyi imkansız hale getirir. Bu sebep ile anekoik kist durumunda erken teşhis ve tedavi hayati önem taşımaktadır.